Animelerle dolu bir ay

Yaşasın anime film dünyası!

3 Eylül günü Pera müzesinde "Anime Filmler" kuşağı başlıyor.Anime Filmlere ,Pera müzesinde hala devam etmekte olan Japonya Medya Sanatları Festivali kapsamında yer verilecek .
Film listesi dopdolu.Pera müzesinden çıkmayı hiç istemeyeceğim galiba.Neler var? Hayao Miyazaki'nin Ruhların Kaçışı,Mamoru Hosoda'nın Yaz Savaşları başlıca ilgi çekenlerden. Çeşitli kısa film gösterimleri de olacak ayrıca.Anime Filmlerin gösterimi 3 Ekim'de son bulacak.

Ücretler: tam ve indirimli:3 tl

Filmlerin listesine ulaşmak için :

http://www.peramuzesi.org.tr/pera_film/detay.aspx?SectionID=R%2fj9rv1ashHZ6KCABZXyJA%3d%3d&ContentId=W8kQ4bu9zFwonyvEVjmrVQ%3d%3d

cv:Alejandro González Iñárritu

Biutiful-2010

Biutiful-2010 (Alejandro González Iñárritu)

Babil-2006

Babil-2006 (Alejandro González Iñárritu)

21 gram-2003

21 gram-2003(Alejandro González Iñárritu)

Paramparça aşklar - köpekler-2000

Alejandro González Iñárritu tarzı denilen şey bu adamla ilgili büyük cümleler kurmama sebep oluyor.Mesela 'en sevdiğim yönetmen' cümlesi.Çektiği filmlerde ,birbirinden farklı hikayeleri olan insanların ortak bir nokta da birleşme hali sevgimin çıkış noktasıdır.Genelde çektiği filmlerin yapım aşamasında da yer almış .Babil'in ve Biutiful'un senaryoları da ona ait.Toplamda 7 adet filmi bulumakta yönetmen olarak.19 Kasım'da vizyona girmesi beklenen Biutiful filmi Javier Bardem faktörünün olması açısından da zamanı iple çekme hissi uyandırıyor."Bütün filmleri güzeldir,o ne yapsa iyidir" kurmaya devam ettiğim büyük cümlelere ilave olsun.

hergünbirfilm4:coco avant chanel

Elbette ki her şeyin bir öncesi vardır.Zirvenin de yerin dibinin de.

Zirveye giden yol "coco avant chanel" filmi için kullanılasıdır.Yetimhanede başlayan çocukluk ,şapka tasarımı yapmaya başlayınca değişen hayat ,insanların hayatına stil sokan bir kadın ,sadelik ,yalın ve şıklık sözcüklerini çağrıştıran bir dev .

Marka bir ürün yapabilirsiniz doğru stratejilerle,ama bir insanın marka olması pardon marka doğması bambaşka bir şey.Bu filmde onu görmek size de fazlasıyla ilham veriyor.

Coco Chanel'e dair okuduğum kitaplar,izlediğim filmler içinde beni en çok etkileyen bu olmuştur.Yarın başlayacak olan İstanbul Moda Haftası için bu film yazmak istedim:)

Dvd'si mevcuttur.

cv: natalie portman

V for Vendetta-Evey Hammond karakteri-2006-Yön:James McTeigue

Leon:The Profesional-Mathilda Karakteri -1994-Yön: Luc Besson

The Other Boleyn Girl-Anne Boleyn Karakteri-2008-Yön:Justin Chadwick

Closer-Alice karakteri-2004-Yön:Mike Nichols

Goya's Ghosts-Ines/Alicia -2006 -Yön:Milos Forman

Star Wars:Episode 3 Revenge of The Sith-Padmé Amidala-2005-Yön:George Lucas

Cold Mountain-Sara-2003-Yön:Anthony Minghella

İlk olarak Shape of my heart -Sting eşliğinde Leon filminde saksıdaki çiçeğini yeşil bir alana ekerken gözyaşları eşliğinde vurulduk ona.O 12 yaşındaydı.Diğer çocuk oyunculardan farklı geldi ve öyle olduğunu da gösterdi .Leon'dan sonra oynadığı birçok filmde yine "vurdu" en derinden.

Alkışlarken kıskanmadığım kadın oyunculardan olan Portman ün ve şöhret ilavelerini pek önemsemeyen tavırlarıyla "hayranlık duyulacak kadınlar listesinde" hızlıca yükselmektedir.1981 yılı Kudüs doğumlu olan Natalie ,Harvard üniversitesinde almış olduğu psikoloji eğitiminin ardından Kudüs'te yüksek lisans eğitimine devam etmektedir.

30 küsür filmi var sevgili Portman'nın ,beni izlediklerim arasında 7 tanesi çok etkilemiştir.

hergünbirfilm3: old boy

Birileri ,15 yılınızı ve sizi hiç bilmediğiniz bir sebepten ötürü hücreye koyuyor.Hücreden çıkartılınca ne yapardınız?Cevap, çok ağır bir şekilde gözlerimizin önünde veriliyor.

Basit bir intikam filmi değil.Öğrenilen gerçekler pek sarsıcı,soğuk duş etkisi yaratan sahneler de cabası ,derin derin nefes almanızı sağlayan "klasik "diye tabir edeceğimiz bir film işte.

Old Boy,Sinema dergisi tarafından düzenlenen ,"sinema dergisi okurlarının seçtiği son 15 yılın 100 filmi" arasında 14. sırada yer almaktadır.

Künye

Filmin Adı: Old Boy (ihtiyar delikanlı)

Yönetmen:Chan Wook-Park

Süre:120 dakika

Yapım yılı:2003,Güney Kore

babalar ve oğullar

Hokkabaz

The Pursuit of Happyness

Life is beautiful

Babam ve Oğlum

The Godfather (en hakiki baba)

Indiana Jones:The Last Crusade

kramer vs. kramer

En sevdiğim baba ve oğullardan ...

hergünbirfilm 2 :bırak saklı kalsın (caché)

2005 yılında çekimi gerçekleştirilmiş ,2006 yılında da Türkiye'de vizyona gimiş olan Caché filmi bir Michael Haneke yapımıdır.Fransız sineması kavramının açılımı ,Haneke tarzı tabirinin ana hattı olduğu için bu filmi ya da haneke'in herhangi bir filmini izlemek ülke sinemasına dair bilgilendirici olur zannımca.

Çekirdek aile dediğimiz tipte bir mutlu yuva portesiyle filmin başlangıcına giriliyor.Lakin ailenin evine gönderilen video kasetler huzurlarını bozmaya başlıyor.Bu kasetlerin kimden geldiğini bulmaya çalışma süreci gerginliğin sebeplerinden.İnsanların kuşkucu,şüpheci halleri filmde tane tane anlatılmakta.Keskin sahnelerle de süslenmesi cabası.Filmi izlediğinizde keskin sözcüğünü gerçek anlamında kullandığımı göreceksiniz:))

Filmin Adı: Caché (Saklı)

Yönetmen:Michael Haneke

Süre:1 saat 55 dk.

Oyuncular:Juliette Binoche,Daniel Auteuil...

Dvd'si mevcuttur.

haber: altyazı kütüphanesi

İşitme engelliler için şahane bir proje yürütülüyor son aylarda.Projenin özet kelimesi "alt yazı".İşitme engelliler yabancı filmleri altyazı yardımıyla takip edebiliyorlar.Fakat Türk filmleri için aynı durum söz konusu değil.Malesef DVD yapımında Türk yapımlarına genelde Türkçe altyazı seçeneği eklenmiyor.Bu da bu işlerin işitme engelliler tarafından takip edilemeyeceğinin en büyük göstergesi.Soruna çözüm ise "işitme engelliler ve aileleri derneği" tarafından bulunuyor.Türkiye'de bir ilk olan "alt yazı kütüphanesi" gönüllü kişilerin yardımıyla 20 adet film barındırmakta şu an.İşin güzel yanlarından biri de gönüllü olarak çalışmaya karar verip seçtiğiniz bir filme altyazı yazabiliyor olmak ve küçük de olsa bu işe bir katkı sağlamak.

Eğer bu konu hakkında daha fazla bilgi almak ve gönüllü olarak alt yazı yazma talebinde bulunmak isterseniz,

Detaylı bilgi için: 0212 559 87 97 – 0 538 224 40 83

hergünbirfilm 1: Cape Fear

Avukat ve bir suçlu kişi arasında geçen gerilimi ,heyecanı bol ,"Robert De Niro'yu " bir de burdan izleyin diyeceğim," de niro"'nun sırtında ki dövmeye bittiğim,çeşitli intikam yollarını öğrendiğim tabi ki uygulamadığım,Martin Scorsese - Robert ikilisinin en iyilerinden olan hoş bir film işte.

Bu akşam cnbc-e de 22.00'de izleyebilirsiniz ayrıca.

başlangıçtan geriye doğru sayarken

Leonardo DiCaprio sanki bizzat '''lütfen teklif edeceğiniz senaryolarda akıl oyunları olsun ,gel-git halleri filmi sarsın sarmalasın''' demişcesine artık nerdeyse her filminde beyin hücrelerimizle şaşırtıcı durumlara girmekteyiz.''Zindan Adası'' filminde bu düşünce pek hoşuma gitmesede ''inception'' için ''olmuş'' demek dışında ağızdan başka bir laf çıkmamakta.

Filmin konusu zor ve çok orjinal öncelikle.Efektler ,mekanlar inandırıcılık adına şov yapıyorlar adeta.Inception'da giriş-gelişme-sonuç pek bir muntazam ,film o kadar yoğun geçiyor ki,hem heyecan hiç düşmüyor hem de devamlı 'düşünür insan' vaziyetinde ''Aaaa ne olacak şimdi'nin cevabını bulma hissi ve hırsı oluşuyor.

Konuya gelince,mesleği bilinç altında ki düşünceleri çekip almak olan Dom Cobb(leo) çocuklarına kavuşmak uğruna zor ve riskli bir görev olan düşünceleri çekmek yerine ,düşünce yerleştirme yani ''başlangıç'' gibi bir görevi üstlenir.5 kişilik bir ekip oluşturduktan sonra iş başı yapılır.

Gerçeklerimizi ve kafamızda yarattığımız dünyanın ''gerçekliği'' arasında ki geliş gidişi film boyunca derinden hissettiriyorlar.Oyuncularında şahane bir bütün oluşturması güzel bir film kavramının içini dolu dolu söyletmekte.

Filmi burada yazmamım sebebi tavsiye içerikli oluşudur elbetteki.Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama ,İzleyinnnn......!!!!!!